Nitrik Oksit – Arginin, Nitrat ve Noni Meyvesi Araştırması

Nitrik Oksit:
Farklı dokuları ve hücresel süreçleri düzenleyen son derece hayati bir yaşam bileşiğidir. Temel özelliği damarlarımızın rahatlamasını sağlamak, kanser hücrelerine karşı savunma görevini üstlenmek ve beyinde iletişimi sağlayan bir haberci molekül olarak işlev görmektir. Bu üç özellik de organizma için büyük öneme sahiptir, bu nedenle yaşam bileşiği olarak adlandırmak son derece uygun bir ifadedir. Ayrıca, bu bileşiğin yokluğunda yaşamın sadece 5 saniyede sona ereceğini bilmek, bu bileşiğe olan hayranlığımı daha da artırıyor.

NO Öncesi:

No Sonrası:

Nitrik oksit, insan vücudunda en fazla sinüs bölgelerinde bulunur. Her soluduğumuz nefeste salınır ve kan dolaşımına karışır. Nitrik oksit üretimi için ağız yerine burun yoluyla nefes almak da oldukça önemlidir. Çünkü sadece burundan alınan nefes, sinüslere ulaşarak nitrik oksit salınımını artırır.

Vücudumuzdaki milyonlarca hücre arasındaki iletişimi sağlayan nitrik oksit, neredeyse her insan hücresi tarafından üretilir. Bu önemli bileşik, vücudumuzda doğal olarak, nitrik oksit sentaz enzimi aracılığıyla L-arjinin amino asidinden sentezlenir.

Nitrik Oksit doğuştan itibaren damarlarda, kan hücrelerinde ve beyinde üretiliyor ama yaşımız ilerledikçe bu yeteneğimiz %15 gibi oranlara düşebiliyor.

L-arginin (arginine)

Beslenme hedefleri doğrultusunda amino asitler üç ayrı kategoriye ayrılır:

  1. Gereksiz: Bu amino asitleri vücudunuz yeterli miktarda üreterek ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.
  2. Temel: Vücudunuz bu amino asitleri üretemez, bu yüzden besinlerden almamız gerekmektedir.
  3. Yarı esansiyel: Bu amino asitler normal koşullarda gereklilik arz etmese de bazı durumlarda ihtiyaç duyulabilir.

Arginin, yarı esansiyel bir amino asittir, çünkü genellikle çocukların büyümesi için gereklidir, ancak sağlıklı yetişkinler için gerekli değildir. Arginin, vücudunuz tarafından üretildiği gibi besin kaynaklarından da elde edilebilir. Bu nedenle, arginin eksikliği nadiren görülen bir durumdur. Ancak vücudun üretimi gereksinimleri karşılayamazsa, özellikle stresli dönemlerde veya hızlı büyüme aşamalarında arginin eksikliği yaşanabilir.

Arginin, nitrik oksit üreterek arterleri ve kan damarlarını genişletme ve kan akışını artırma yeteneğine sahiptir. Ayrıca yaralanmaların iyileşmesine yardımcı olabilir ve bağışıklık sistemi fonksiyonunu artırabilir. Kalp hastalığı, erektil disfonksiyon, vücut geliştirme, yara iyileşmesi ve doku onarımını desteklemek amacıyla birçok kişi arginini bir diyet takviyesi olarak kullanmaktadır. Arginin takviyesinin bu koşulların tedavisine yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Ancak, takviye olarak alınması mide rahatsızlığı, ishal gibi yan etkilere neden olabilir. Büyük dozlar, diğer ilaçları kullanan veya belirli sağlık koşullarına sahip bireyler için risk oluşturabilir. Arginin, diğer amino asitlerden sentezlendiği için yüksek protein içeren gıdalar genellikle arginin seviyelerini artırabilir.

NO üretimini arttıran L-arginin (arginine), vücut tarafından üretilen bir amino asit olmasına rağmen bazı durumlarda dışarıdan besinlerle alınması da önemlidir. L-arginin, protein sentezi ve nitrik oksit üretimi gibi çeşitli biyolojik süreçlerde rol oynar. İşte L-arginin içeren bazı besin kaynakları:

  1. Et ve Deniz Ürünleri: Kırmızı et, tavuk, hindi ve balık gibi hayvansal protein kaynakları L-arginin içerir. Özellikle somon, ton balığı ve sardalya gibi yağlı balıklar L-arginin bakımından zengindir.
  2. Süt Ürünleri: Süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri de L-arginin içerir.
  3. Kuruyemişler: Kabak çekirdeği, ayçekirdeği, badem, ceviz, fındık ve fıstık gibi kuruyemişler L-arginin kaynağıdır.
  4. Baklagiller: Mercimek, fasulye, nohut ve bezelye gibi baklagillerde de L-arginin bulunur.
  5. Tam Tahıllar: Buğday, yulaf, arpa ve kepekli ekmek gibi tam tahıllar L-arginin içerebilir.
  6. Çikolata: Kakao tozu ve bitter çikolata da L-arginin içeren besinler arasındadır.
  7. Yapraklı Yeşillikler: Ispanak, marul ve lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerde de L-arginin bulunabilir.
  8. Deniz Yosunu: Deniz yosunları, özellikle spirulina ve chlorella gibi çeşitler, L-arginin içeriği açısından zengin kaynaklardır. Spirulina, denizde yetişen bir mavi-yeşil alg türüdür. Genellikle toz olarak satın alınır ve smoothielere ekstra besin eklemek için kullanılır. Bir fincan spirulina, yüksek miktarda kalsiyum, demir, potasyum ve niasin ile birlikte 4,5 gram arginine içerir. 
  9. Karpuz: Karpuzda bulunan citrulline, vücutta “arginine” adlı bir amino asit haline dönüşür. 
  10. Noni Meyvesi (Morinda citrifolia): L-arginin adlı amino asidi içeren bir besindir. L-arginin, vücut tarafından protein sentezi, nitrik oksit üretimi ve diğer biyolojik süreçler için kullanılan önemli bir amino asittir. Tropikal ortamda doğal olarak yetişen noni meyvesi veya hint dutu (Morinda citrifolia), yüzyıllardır koruyucu ve iyileştirici bitkisel tedavi olarak kullanılmıştır. Noninin bu etkisi, içeriğinde bulunan vitaminler, mineraller ve enzimlerden kaynaklanmaktadır. Pasifik adalarına özgü bu eşsiz meyve, yerel topluluklar tarafından genellikle içecek olarak tüketilerek vücut fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olmak için kullanılır. Polinezya’dan Çin’e, Hindistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada 2 binden fazla yıldır kullanılan bu bitki, halk arasında “geçmişin aspirini” olarak ün kazanmıştır.

Nitrat ve L-arginin farklı kimyasal bileşiklerdir, ancak vücut içinde benzer şekilde NO üretimine katkıda bulunabilirler.

Nitrat:

Nitrat, bitkilerde doğal olarak bulunan bir bileşiktir. Vücutta nitratın ana hedefi, nitrik oksit (NO) üretimidir. Nitrik oksit, kan damarlarının genişlemesine yardımcı olarak kan akışını artırabilir ve kardiyovasküler sağlık üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir. Nitrat, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı pancar gibi bazı sebzeler ve bazı meyveler gibi besinlerde bulunabilir.

Yüksek nitrat içeren bazı besinler:

  1. Pancar: Kırmızı pancar, yüksek miktarda nitrat içeren besinlerden biridir. Bu sebze, özellikle suyu sıkıldığında nitrat açısından zengin bir kaynak olabilir.
  2. Kereviz: Kereviz, nitrat açısından zengin olan diğer bir sebzedir. Özellikle sap kısmı yüksek nitrat içerir.
  3. Ispanak: Ispanak da nitrat bakımından zengin yeşil yapraklı sebzelerden biridir.
  4. Marul: Marul, çeşitli türleriyle yüksek nitrat içeren bir diğer sebzedir.
  5. Roka: Roka da nitrat içeriği yüksek olan yeşilliklerden biridir.
  6. Rüşeym: Rüşeym veya su teresi, yüksek nitrat içeriğine sahip bir bitkidir.
  7. Fesleğen: Fesleğen de nitrat bakımından zengin baharatlardan biridir.
  8. Kıvırcık Lahana: Kıvırcık lahana, nitrat içeriği yüksek diğer sebzelerden biridir.
  9. Noni Meyvesi: Nitrat bakımından zengindir.

Noni meyvesi (Morinda citrifolia)

Tropikal bölgelerde yetişen ve geleneksel olarak çeşitli sağlık faydaları ile ilişkilendirilen bir meyvedir. Noni meyvesi, Asya, Pasifik Adaları ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde doğal olarak bulunur.

İçeriğinde bulunan L-Arginin ve Nitrat sayesinde NO üretimini destekler.

Noni meyvesinin öne sürülen tüm faydaları şunlardır:

  1. Antioksidan İçeriği: Noni meyvesi, antioksidanlar bakımından zengin olabilir. Antioksidanlar, serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı koruma sağlayarak hücresel hasarı azaltmaya yardımcı olabilir.
  2. Bağışıklık Sistemi Desteği: Bazı araştırmalar, noni meyvesinin bağışıklık sistemini desteklediğini öne sürmüştür. İmmün sistem üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle noni, bazı insanlar tarafından sağlık takviyesi olarak kullanılmıştır.
  3. İltihap Karşıtı Etkiler: Noni meyvesinin bazı bileşenlerinin anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Ancak bu etkilerin tam olarak ne kadar güçlü veya yaygın olduğu hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
  4. Kanser Önleyici Etkiler: Bazı çalışmalar, noni meyvesinin potansiyel olarak kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye yardımcı olabileceğini öne sürmüştür. Ancak bu alandaki araştırmalar sınırlıdır ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
  5. Kardiyovasküler Sağlık: Noni meyvesinin kardiyovasküler sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu iddia edilmektedir. Ancak bu iddiaların desteklenmesi için daha fazla kanıta ihtiyaç vardır.
  6. Nitrik Oksit (NO): Bir çok dokuda çeşitli fizyolojik ve hücresel süreçleri düzenleyen oldukça önemli bir yaşam molekülüdür. En temel özelliği damarlarımızı gevşetmesi, kanser hücrelerine karşı savunmada rol alması ve de beyinde bir haberci molekül olarak rol almasıdır.

Dünyaca ünlü Dr. Mehmet ÖZ tarafından Noni Meyvesi ve Faydalarını şu şekilde anlatıyor:

11 Nisan 2018 tarihinde yayımlanan bir meta-analiz sonucuna göre Noni meyvesi (Morinda citrifolia) ile ilgili olarak çeşitli sağlık yararları ve kullanım alanları tespit edilmiştir. Bu meta-analizde elde edilen verilere göre:

  • Amerika Birleşik Devletleri’nde Noni meyve suyunun satışı 106 milyon litreden fazla olarak gerçekleşmiştir.
  • Avrupa Birliği’nde 1997 yılında onaylanan Noni meyve suyu, bağışıklığı arttıran güvenli fonksiyonel bir gıda olarak kabul edilmiştir.
  • Noni meyve suyunun potansiyel sağlık yararları arasında antioksidan etkiler bulunmaktadır. Sigara içenlerde serbest oksijen radikallerini %47 azalttığı görülmüştür. Aynı zamanda sigara içenlerde aromatik DNA üretimini %57 azaltarak kanser riskini azaltıcı etkileri olduğu gözlemlenmiştir.
  • Ayrıca, yapılan bir randomize plasebo kontrollü çalışmada Noni meyve suyunun ağır sigara içenlerde hs-CRP ve homosistein düzeyinde önemli bir azalma sağladığı, HDL (iyi kolesterol) seviyesini artırdığı, kolesterol, LDL (kötü kolesterol) ve trigliserit seviyelerinde düşüşler sağladığı belirlenmiştir.
  • Noni meyve suyu eklemler üzerinde ağrı kesici (anti-nosiseptif) ve anti-enflamatuar etkiler göstermiştir. Atletlerde dayanıklılığı artırıcı ve serbest radikal üretimini baskılayıcı etkileri olduğu kanıtlanmıştır.
  • Bireysel deneyimlere göre, dudakta uçuk, gözde konjonktivit ve ağız içi ülser gibi sorunlara iyi geldiği bildirilmiştir.
  • Japonya’da yapılan bir çalışmada Noni içenlerin ciltlerinin, içmeyenlere göre daha genç göründüğü saptanmıştır.
  • Noni meyve suyunun kilo verme diyeti uygulayanlarda kas kitle kaybını önlediği gösterilmiştir. Ayrıca osteoporoz, iletim tipi işitme kaybı, hipertansiyon ve dişeti iltihabı (gingivit) gibi durumlar üzerinde olumlu etkileri rapor edilmiştir.
  • Faz 1 çalışmalarına göre Noni ekstraktının toksisite yapmadığı görülmüştür.
  • Noni ekstraktının fiziksel fonksiyonları, ağrıyı ve yorgunluğu doza bağlı olarak azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Aynı zamanda gastrokinetik aktiviteyi artırarak reflü ve gaz gibi sindirim şikayetlerini giderici etkileri olduğu gözlemlenmiştir.
  • Noni meyve suyu ve ekstraktının hem topikal hem oral (ağız yoluyla) kullanımının ciltte anti-inflamatuar, anti-akne ve anti-aging etkileri olduğu gösterilmiştir.

Tavsiye Ürün:

Kyani Nitro Fx ve Nitro Plus ürünleri NO üretimini arttırmaya yardımcı olan ürünlerdir ve Noni meyvesi konsantresi içerir. Noni meyvesi ülkemizde bulunmadığından ve tadı kötü olduğundan bu şekilde tüketmek daha kolay ve ulaşılabilir olmuştur.

Not:

Bu bilgileri sağlığınız ve beslenmenizle ilgili kararlar alırken dikkate almanız önemlidir. Noni meyvesi veya ürünlerini kullanmadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneli veya beslenme uzmanıyla görüşmeniz gerekmektedir.


Yiyeceklerdeki vitamin ve besin miktarlarının azalması

Yiyeceklerdeki vitamin ve besin miktarlarının azalması farklı faktörlere bağlı olarak değişebilir. İşte bu olası faktörlerden bazıları:

  1. Toprak Değeri Azalması: Bitkiler, topraktan besin maddelerini alarak büyür ve bu besin maddeleri yiyeceklerimizin içeriğini oluşturur. Eğer toprak yetersiz besin maddeleri içeriyorsa, bitkiler de yeterince besin alamayabilir ve bu da yiyeceklerin besin değerini düşürebilir.
  2. Tarım Uygulamaları: Modern tarım yöntemleri bazen hızlı büyüme ve yüksek verim elde etmeyi amaçlar. Bu amaçla kullanılan gübreler ve kimyasal maddeler, bitkilerin besin alımını etkileyebilir ve nütrient içeriğini azaltabilir.
  3. Taşıma ve Depolama Süreçleri: Yiyecekler hasat edildikten sonra uzun taşıma ve depolama süreçlerine tabi tutulabilir. Bu da bazı besin maddelerinin kaybına neden olabilir.
  4. Genetik Değişiklikler: Bitkilerin genetik yapısının değiştirilmesi, bazen istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bazı genetik değişiklikler, bitkilerin besin içeriğini etkileyebilir.
  5. Çevresel Faktörler: İklim değişikliği, hava kirliliği ve diğer çevresel faktörler, bitkilerin büyüme ve besin alımını etkileyebilir.
  6. Beslenme Alışkanlıkları: İnsanların beslenme alışkanlıkları, yiyecek tüketimini ve buna bağlı olarak alınan besin miktarını etkiler. Dengesiz beslenme, bazı besin maddelerinin eksikliğine neden olabilir.

Aşağıdaki tabloda 2002 yılındaki durum gösteriliyor. Günümüzde durumun ne kadar daha vahim olduğunu tahmin edebilirsiniz.

Modern tarım uygulamaları bazen hızlı büyüme ve yüksek verim elde etmeyi amaçlar. Bu hedeflere ulaşmak için kullanılan gübreler, kimyasal maddeler ve sulama yöntemleri, bitkilerin besin alımını ve besin içeriğini etkileyebilir.

  1. Toprak Kalitesi: Toprağın yetersiz besin maddeleri içermesi, bitkilerin bu maddeleri almasını engelleyebilir. Modern tarım uygulamaları bazen hızlı büyümeyi teşvik ederken, toprak verimliliğini azaltabilir ve besin içeriğini düşürebilir.
  2. Kimyasal Gübreler: Kimyasal gübreler, bitkilerin büyümesini hızlandırmak için kullanılır. Ancak aşırı kullanımı veya yanlış dengelenmesi, bitkilerin bazı besin maddelerini almasını engelleyebilir veya diğer besin maddeleriyle rekabet edebilir.
  3. Zirai İlaçlar: Zararlı organizmaları kontrol etmek için kullanılan zirai ilaçlar, bazen istenmeyen yan etkilere neden olabilir. Bu ilaçlar bitkilerin besin alımını etkileyebilir ve dolayısıyla besin içeriğini etkileyebilir.
  4. Genetik Modifikasyonlar: Genetik olarak değiştirilmiş organizmalar (GDO’lar), bazı durumlarda bitkilerin besin içeriğini etkileyebilir. Örneğin, GDO’lu bitkiler belirli vitaminleri veya mineralleri daha düşük oranlarda içerebilir.
  5. Su Yönetimi: Sulama yöntemleri, bitkilerin su ve besin maddelerini almasını etkileyebilir. Uygun olmayan sulama uygulamaları, bitkilerin besin alımını olumsuz etkileyebilir.

Yiyeceklerden elde edemediğiniz bu vitamin ve mineralleri kyani welness üçgeni ile tam olarak alabilirsiniz. Detaylı bilgi ve sipariş için kyaniteamtr.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.